1.Gün: Cumartesi
07.30 Mecidiyeköy 08.00 Kadıköy evlendirme dairesi otoparkı 09.00 Adatepe merkez ofisimiz önünden hareketle İzmit, Bolu, Adapazarı, Düzce üzerinden yola devam. Bolu Dağı’nda verilecek molanın ardından Gerede, Karabük üzerinden Safranbolu’ya varış. Kente ulaştığımızda tüm Safranbolu’ya hâkim bir nokta olan Hükümet Tepesi’nden eski Rum Mahallesi ve Müslüman Mahallesi’ni ziyaret.
Tarihi Saat Kulesi’ni gezdikten sonra yapımı 1893 yılında tamamlanan ve manzarası ile sizi cezbedecek olan Mümtazlar Konağı’na ziyaret. Konaktaki çay molası ardından; Hayat, Harem ve Selamlık bölümlerini gezi. Safranbolu tarihinin izlerini görebileceğiniz sokaklardan kent merkezine doğru ilerlerken öğle yemeği için mola. Yemek molasının ardından eski Semerciler, Manifaturacılar, Bakırcılar ve Demirciler çarşılarını kentin etrafında uzaktan gördüğümüz kanyonlardan biri olan ama kentin merkezinde ihtişamına tanık olacağınız Akçasu Kanyonu’ nu ve öyküsüyle sizi şaşırtacak olan İzzet Mehmet Paşa Cami’sini gördükten sonra günümüzde otel olarak da kullanılan Cinci Hanı’nı ziyaret. Bugün müze haline getirilmiş olan Kaymakamlar Evi’ne ziyaret. Yörenin etnoğrafik özelliklerinin de sergilendiği buradaki gezi ardından Köprülü Mehmet Paşa Cami ve bahçesindeki Güneş Saat’ini gördükten sonra Yemeniciler Arastası’na geçiş. Daha sonra yöresel el işlerini görebileceğiniz ve en az Safranbolu’nun kendisi kadar ünlü olan lokum çeşitlerinin tadına bakmak ve imalatı hakkında bilgi almak için lokum atölyesine gidiş. Ardından çarşıda gezmek üzere alacağınız serbest zamanın sonrasında otele dönüş. Akşam yemeği ve geceleme otelde.
2.Gün: Pazar
Sabah otelde alınacak kahvaltının ardından; ilk durak, Bektaşiliğin izlerini günümüze kadar taşıyan, görkemli evlere sahip olduğu kadar sadeliği de içinde barındıran Yörük Köyü oluyor. Diğer Yörük köyleri ile ortak özelliklere sahip müşterek bir yaşam olan Çamaşırhane gezisinden sonra Sipahioğlu Konağı’na geçiyoruz. Harem ve selamlık gezilerinin ardından köy meydanında vereceğimiz serbest zaman sonrasında Çam, Söğüt, Meşe, Kestane ağaçlarının dallarıyla tüneller oluşturduğu doğanın güzellikleri arasında Bartın üzerinden Amasra’ ya doğru yol alıyoruz. Adını mitolojiye göre bir amazon kraliçesinden tarihsel anlatıma göre bir Pers prensesinden alan, Fatih Sultan Mehmet’in Çeşm-i Cihan (Dünya’nın Gözü) diye nitelendirdiği kente vardığımızda Türkiye’nin en iyi küçük müzelerinden biri olan Amasra Müzesi ile ziyaretimize başlıyoruz. Ardından Boztepe olarak adlandırılan ada ile anakarayı birbirine bağlayan Kemere Köprüsü’ne geçiyoruz. Bir müze kent olan Amasra’nın sokaklarında dolaşırken Kilise Cami, Şehir Surları ve Ceneviz Armaları’nı görüyoruz. Tarihi boyunca Amasra’nın simgesi olmuş ahşap işlerinin günümüzde merkezi olan Çekiciler Çarşısı’na geliyoruz. Burada gezinti ve alışveriş için bir süre serbest zaman veriyoruz. Sonrasında öğle yemeği için eski özelliklerini günümüzde de korumayı sürdüren ünlü balık restoranlarına gidiyoruz. Yemekten sonra Bartın, Çaycuma, Mengen, Yeniçağa Bolu üzerinden İstanbul’a dönüş.
DAHİL OLAN HİZMETLER
•Lüks araçlarla programda belirtilen çevre gezileri
•Otobüs içi ikramlar
•Doğa Otel vb. otellerde 1 gece 2 gün yarım pansiyon konaklama
REHBERLİK.
•TÜRSAB seyahat güvence paketi
FİYAT 279.00 TL
http://www.burcm.comumturiz
