Ürün Adı | : | KARAİSALI MEDYUM |
Firma Adı | : | MEDYUM İLİM HOCA |
Yetkili | : | MEDYUM İLİM HOCA |
Adres | : | ADANA MERKEZ |
Telefon | : | (0538) 037-1560 |
Gsm No | : | (0538) 037-1560 |
Adana medyum hizmetlerinde en hızlı çözümü sunan, ilmi konularda tecrübesini konuşturan Türkiye ve Dünya’ nın tanıdığı en başarılı medyum olarak bilinen Medyum İlim Hoca, Adana ve ilçelerinde medyumluk hizmetini garantili şekilde vermektedir. Adana’ da yaşayan ve ona başvuran kişiler için uyguladığı yöntemlerle etkili sonuçlar alan Medyum İlim Hoca, Adana halkı tarafından da sevilen sayılan bir medyum olmuştur.
Medyum İlim Hoca, Adana’da en iyi medyum arayışınıza tecrübesiyle yanıt verebilmek için çalışmaktadır. Medyum İlim Hoca havas ilmi, koruma vefki, rızık bereket vefki, kısmet açma gibi uyguladığı etkili yöntemlerle pek çok işlemi gerçekleştirmektedir. Adana’da en başarılı medyum olarak insanlara yardım ve rehberlik etmektedir.
Adana ilinde medyumluk hizmeti verdiğimiz ilçeler:
· Medyum Aladağ
· Medyum Ceyhan
· Medyum Çukurova
· Medyum Feke
· Medyum İmamoğlu
· Medyum Karaisalı
· Medyum Karataş
· Medyum Kozan
· Medyum Pozantı
· Medyum Saimbeyli
· Medyum Sarıçam
· Medyum Seyhan
· Medyum Tufanbeyli
· Medyum Yumurtalık
· Medyum Yüreğir
Resmi olarak güvenilir hizmet sunan Medyum İlim Hoca, bütün işlemlerinde yüzde yüz sonuç garantisi vermektedir. Medyum adıyla anılan çok sayıda kişi olmasına rağmen, bunlar arasından gerçek ve doğru olanı bulmak oldukça zordur. Bu yüzden medyum arayışında dikkatli olmanız, internette karşılaştığınız her kişiden araştırmadan yardım almamanız gerekmektedir. Alanında uzman olan ve birçok kişiden olumlu yorum alan medyumlardan tavsiye alınmalıdır.
Adana’da Resmi ve Ruhsatlı Medyum
Adana’da vergi levhalı ve ruhsatlı çalışan Medyum İlim Hoca, devlet onaylı olarak çalışan medyumlardandır. İşlemlerinizde kesin sonuç alabilmek ve yanlış işlemlerden kaçınmak için yardım alacağınız medyumun resmi, devlet onaylı olmasına dikkat etmelisiniz. Sadece Adana’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında Medyum İlim Hoca’ ya ulaşabilir, ihtiyaçlarınız doğrultusunda yardımlarından faydalanabilirsiniz.
Akdeniz´de yaklaşık olarak 160 km kıyısı bulunan Adana, eski çağlardan beri Avrupa´yı Asya´ya bağlayan önemli ulaşım yolları üzerine kurulmuştur. Adana, Toros Dağlarının güneyinde yer alan Çukurova bölgesinde, Seyhan Nehri üzerine kurulmuş bir kenttir. İl merkezini kuzeyden güneye bölerek geçen Seyhan Nehri Akdeniz´e dökülür. Seyhan ve Ceyhan Nehirlerinin suladığı ovalar oldukça verimlidir. Bu özellikler nedeniyle geçmişten bugüne bir çok medeniyet bu bölgede yaşamıştır. Sahillerimizde yer alan Karataş ve Yumurtalık ilçelerimiz antik kentler olması yanı sıra, bugün de ilimizin önemli tarih ve deniz turizm merkezleridir.
Akdeniz bölgesinde yer alan Adana´nın, kuzeyinde Kayseri, doğusunda Kahramanmaraş ve Osmaniye, batısında Niğde ve Mersin, güneydoğusunda Hatay illeri bulunmaktadır. Adana ili, yer şekilleri bakımından dağlık ve ovalık olmak üzere iki bölüme ayrılır.
Şehir merkezinin denizden yüksekliği 23 m olan İlin yüzölçümü 14.125 km² olmakla birlikte 36°30-38°25 kuzey enlemleri ile 34°48-36°41 doğu boylamları arasında yer almaktadır.
Adana´nın tarihçesi 3,000 yıl kadar öncesine dayanmaktadır; bölgedeki arkeolojik bulgular Paleolitik Çağ´a değin uzanan insan yerleşkelerini gün yüzüne çıkarmıştır. Arkeolojistlerin taş bir duvar ve bir şehir merkezi buldukları Tepebağ Höyüğü Neolitik Çağ´da inşa edilmiştir ve Çukurova bölgesindeki en eski şehir olarak düşünülmektedir. Adana isminde bir yer Sümer destanlarından biri olan Gılgamış Destanı´nda söz edilmektedir; ancak bu çalışmanın coğrafyası sözü geçen yerin konumunu belirlemek için çok muğlaktır.
Hattuşaş (Boğazkale)´de bulunan Hitit Kava yazıtlarına göre Kizzuwatna, MÖ 1335 dolaylarında Hititlilerin koruması altında Adana´yı yöneten ilk krallıktı. Aynı zamanda şehir Uru Adaniya ve sakinleri ise Danuna olarak anılırdı. MÖ 1191-1189´a rastlayan yıllarda Hitit İmparatorluğu´nun çöküşüyle başlayan batı kaynaklı akınlar ovanın denetiminin çok sayıda küçük çaplı krallıklara geçmesine neden olmuştur, akabininde de Asurlular, MÖ 9. Yüzyıl; Faslılar, MÖ 6. Yüzyılda MÖ 333´te Büyük İskender; Selevkoslar; Kilikya korsanları; Romalı devletadamı Pompey; ve Kilikya Ermeni Krallığı (Kilikya Krallığı) bölgenin denetiminde söz sahibi olmuşlardır.
Adana´nın tarihçesi özü itibariyle Tarsus´un tarihçesiyle bir bağlantısı vardır; Seyhan Nehri´ne komşu olan bu iki şehrin konumu nehir tarafından değiştirildiğinden bu şehirler sıklıkla aynı kent olarak anılır ve ismi de asırların seyrine göre değişmiştir. Romalılar döneminde Adana´nın göreceli olarak az bir önem arz etmekteydi ve bu sıralarda bölgenin metropolü konumunda Tarsus bulunmaktaydı. Gnaeus Pompeius Magnus devrinde ise şehir Kilikya korsanları için bir hapishane olarak kullanılmıştır. Birkaç yüzyıl sonra şehirde doğuya giden Roma askeri yolu üzerinde yerel bir istasyon kurulmuştur. MS 395´te Roma İmparatorluğu´nun kesin çöküşünün ardından bölge Bizans İmparatorluğu´nun bir parçası haline gelmiş ve muhtemelen Julianus´un hükümdarlığı zamanında gelişmişti. Büyük köprülerin, yolların, hükümet binalarının, sulama ve fidanlıkların inşasıyla beraber Adana ve Kilikya bölgenin en önemli ve gelişkin ticaret merkezi haline gelmiştir. Özellikle Kilikyalılar devrinde Ayas (bugünkü adıyla Yumurtalık) ve Kozan (eski adıyla Sis) bölgedeki diğer büyük şehir ve yönetim merkezleriydi.
**- Orta Çağ** 7. Yüzyılın ortalarında şehir Araplar tarafından ele geçirilmiştir. Arap kökenli bir kaynağa göre şehrin ismi Yazene´nin torunu Ezene´den gelmektedir.
Bizans 964´te Adana´yı yeniden ele geçirmiştir. 1071´de Alp Arslan´ın Malazgirt Meydan Muharebesi zaferinin ardından Sulçuklular Bizans İmparatorluğu´nun büyük bir kısmını hakimiyeti altına almıştır. 1071 yılından bir süre önce Adana´ya ulaşıp şehri ele geçirmişlerdir; ve 1097´de Birinci Haçlı Seferi önderi Tancred Adana´yı ele geçirene kadar şehri ellerinde tutmuşlardır.
1132 yılında I. Levon komutası altındaki Kilikya Ermeni Krallığı tarafından ele geçirilmiştir. 1137´de ise bölgeye Bizans kuvvetlerince el konulmuştur fakat Ermeniler 1170 dolaylarında şehri yeniden hakimiyetleri altına almışlardır. 1268´de şehrin büyük bir bölümünü yıkan şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Deprem sonrasında Adana yeniden inşa edilip 1359´a kadar Kilikya Ermeni Krallığı´nın bir bölümü olarak kalmıştır ancak yapılan bir barış antlaşması sonucu şehir III. Konstantin tarafından Mısır´ın Memlük Sultanı´na devredilmiştir. Memlüklülerin şehre girmesiyle beraber birçok Türk ailesinin Adana´ya yerleşmesine olanak sağlanmıştır. Memlükler tarafından getirilen Ramazanoğulları Osmanlı İmparatorluğu Adana´yı ele geçirene dek şehirde hüküm sürmüş Türk ailelerinden birisidir.
**- Yakın tarih** I. Dünya Savaşı´ndan sonra Adana ve çevresi Fransa tarafından işgal edildi. Mustafa Kemal Atatürk´ün Kurtuluş Savaşı esnasında gösterdiği diplomatik başarı sonucu yapılan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması ile Fransa, Adana ve çevresinden çekilmek zorunda kaldı (5 Ocak 1922).
II. Dünya Savaşı sırasında (30 Ocak 1943) İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve İsmet İnönü, Adana´ya 23 kilometre uzaklıktaki Yenice´de bir araya gelmiştir. Toplantıda Churchill, Türkiye´nin müttefikler yanında II. Dünya Savaşı´na katılmasını istemiş, ancak İnönü bunu reddetmiştir. Tarihte bu zirve Adana Buluşması olarak bilinir.
1955 yılında Demokrat Parti hükümetinin ABD ile yaptığı anlaşma gereği olarak, Adana´nın 10 km doğusundaki İncirlik Beldesinde NATO Hava Üssü kuruldu. Soğuk savaş yıllarında, 1991 Körfez Savaşı´nda ve 2003 Irak Savaşı´nda etkin olarak kullanılmıştır.