Konyanın eksiği markalaşma
Konyanın eksiği markalaşma
Konya’da ciddi bir sanayileşmenin olduğunu ancak bunu markalaşmaya yansıtılamadığını ifade eden TSE Konya İl Koordinatörü Hasan Demirtaş, “Konya’nın kendi üretimini aşıp katma değeri yüksek, marka değeri yüksek ürünlere ağırlık vermesi gerekmektedir” dedi.
Türk Standartları Enstitüsü TSE Konya İl Koordinatörü Hasan Demirtaş, Konya Belgelendirme Müdürü Süleyman Sercan Orak TSE hakkında Yeni Haber’e özel açıklamalarda bulundu. Türk Standartları Enstitüsü’nün her türlü madde ve mamuller ile usul ve hizmet standartlarını yapmak amacıyla 1960 yılında 132 sayılı kanunla kurulduğunu ifade eden Türk Standardları Enstitüsü TSE Konya İl Koordinatörü Hasan Demirtaş, Enstitünün Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı çalıştığını söyledi. Enstitünün bütün standartlarının Resmi Gazete’de yayınlandığını ifade eden Demirtaş, “TSE, ISO, IEC, CEN ve CENELEC tam üyesidir. TSE her türlü standardı hazırlamak, hazırlatmak, bunların uygulamasını takip etmek, mecburi standartları ilgili bakanlıklarla takip etmek, üniversitelerle, STK’lar ile projeler geliştirmek, uluslararası toplantılar yapmak, paneller düzenlemekle görevlidir. Aynı zamanda metroloji ve kalibrasyon işlevlerine devam ediyoruz. Konya olarak Karaman, Aksaray, Afyon’da hizmet veriyoruz. Konya’da 40 personelimiz var. Uzman kadromuzla Konya ve çevresine hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu hizmet çerçevesinde 3 bine yakın belge verdik” dedi.
KONYA’YA HİZMET VERMENİN ÇABASINDAYIZ
“Biz kaliteyi, çevreyi, insanların ortak güvenliğini, standardizasyonun ticaretin ortak dili olduğunu ve bunu çevremize yaymak için faaliyetler gösteriyoruz” diyen Demirtaş, “TSE olarak başta sanayicimiz olmak üzere tüm Konya’ya hizmet vermenin çabasındayız. Standartların uygulanması ve yeniliklere açık olunması sanayimizi kalkındıracak yeni teknolojilerin şehrimize gelmesini sağlayacaktır. Bu sebeple yapmış olduğumuz işlerde önceliğimiz tüm işletmelerin faaliyetlerini ilgili standartlar kapsamında yürütmesini sağlamaktır” diye konuştu.
ÜRÜN STANDARDI İÇİN BELGE ŞART
Hizmet aşkıyla görevlerine devam ettiklerinin altını çizen Demirtaş, “Türkiye genelinde 2 bine yakın çalışanımız var. Daha çok teknik bir kurum ama idari faaliyetlere de devam ediliyor. Kendi kalitesini, ürününü geliştirmek isteyen kuruluşlar bizi tercih ediyor. Üretimde belli bir kalite yakalayamazsanız belli bir süre sonra firma yok olup gidiyor. Daha çok tarım, gıda ve makine ağırlıklı firmalar yoğun çalışıyoruz. Bazı ürünlerin standardını yakalamak istiyorsanız o ürünün belgesini almanız gerekiyor. Örneğin kapıların bir standart boyu var. Herkes o standarda göre kapı üretiyor. Bunu dünyadaki herkes uyguluyor. Bütün cep telefonlarının ayrı ayrı şarj aletleri var. AB çıkardığı kanunla tek bir şarj aleti alınması gerekiyor. Bu da hayatı kolaylaştırıyor” şeklinde konuştu.
STANDARDI SİZ BELİRLERSENİZ ÜRETİMİ DE SİZ BELİRSENİZ
Avrupa Birliği’ne giren ilk kuruluşlardan birisinin de TSE olduğunu vurgulayan Demirtaş, “AB standart hazırlandığında TSE olarak o ülkede bir belgede oylama hakkına sahip. Tabi biz burada çok aktif değiliz. Ayna Komite dediğimiz AB standartlarının hazırlandığı teknik komitelerdeki üye sayımızı çoğaltarak o standardın hazırlanmasında TSE’nin de Türkiye’nin de rolünü artırmaya çalışıyoruz. Bizim buradaki sanayicilerimizden beklentimiz bu konularda daha aktif olup Ayna komitelerine üye olmaları. Özellikle AB standardizasyon çalışmalarında çıkacak olan bir standardın bizim üreticimizin talepleri doğrultusunda çıkmasını istiyoruz. Çünkü standardı siz belirlerseniz üretimi de siz belirseniz. Onların standardına göre belirlerseniz haliyle zorlanırsınız”dedi.
SANAYİCİLERİMİZİN DE TSE’YE SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR
TSE ile birlikte yönetim sistemleri alanında yurtdışı uzantılı belgelendirme yapan firmaların da bulunduğunu belirten Demirtaş, “Sanayicilerimizin de TSE’ye sahip çıkması gerekiyor. Yurtdışından aldığı bir belge ile TSE ‘den aldığı bir belge arasında hiçbir fark yok. Sadece onların beynindeki yurtdışı imajını değiştirmek gerekiyor. Bizde bu çerçevede kendi marka değerimizi artırmada faaliyetler yapıyoruz. Kendimizi yenileyip geliştirmeliyiz. Marka değeri çok önemli. Herkes aynı ürünü yapabilir ama firmanın marka değeri o ürünü beş kat fazlaya sattırıyor” ifadelerini kullandı.
KONYA’DA MARKALAŞMAYA İHTİYAÇ VAR
Konya’da ciddi bir sanayileşmenin olduğunun altını çizen Demirtaş, “Konya’da markalaşmaya ihtiyaç var. Konya’nın kendi marka değerini yükseltmesi gerekiyor. Konya’nın bu üretimini aşıp kendi markalarıyla katma değeri yüksek, marka değeri yüksek ürünlere yönelik üretim yapılmalıdır. Ciddi AR-GE çalışmaları da var. İnşallah bunları sayısı fazlalaşır. TSE’nin sanayiciler tarafından da benimsenmesini istiyoruz. Yabancı kuruluşlarından alınan belgelere ödenen paranın yüzde 50’si yurtdışına çıkıyor. TSE Türk sanayicisinin kuruluşudur. Kuruluşlarına sahip çıksınlar. Biz belki başka yerlerde olacağız ama bu kuruluş daima buralarda olacak” dedi.
HAFTALIK ZİYARETLERDE FİRMALARI DİNLİYORUZ
Demirtaş şöyle devam etti; “Sanayi Bakanlığı’nın talimatıyla Kamu Sanayici İş Adamı Üniversite KUSİ diye bir proje yürütüyoruz. NEÜ’den Necati Ataberk koordinasyonluğunda Sanayi İl Müdürlüğü, TSE Koordinatörlüğü, KOSGEB, KGF, MEVKA, destekleriyle bize verilen 120 firmaya her Perşembe ziyarete gidiyoruz. Bu ziyaretlerde firmaları dinliyoruz. Onlara kendimizi anlatıyoruz. Sorularını cevaplandırıyoruz. Proje sonunda Sanayi Bakanlığı’na rapor sunulacak. Bu sadece Konya’da değil Türkiye’nin her ilinde gerçekleştiriliyor. Ciddi çalışmalar yapıyoruz. Kendimizi tanıtıyoruz”
