ISO BELGELENDİRME
Sektörler
Karbon Ayak İzi Hesalama
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
İso Belgelendirme
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Mimarlar Odasında ücretli çalışan ve proleterleşen mimarlar tartı
Mimarlar Odasında ücretli çalışan ve proleterleşen mimarlar tartışıldı
Ankara Mimarlar Odasının kuruluşunun 60. yılı nedeniyle düzenlenen panelde, özel sektörde ücretli çalışan ve giderek proleterleşen mimarların durumu tartışıldı. Av. Murat Özveri, "Ücretli çalışıyorsa, mimar da işçidir" derken, Şube Başkanı Candan ise mimarlar arasında düşük ücretten sigortasız çalıştırmaya kadar pek çok sorunun yaşandığını vurguladı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin düzenlediği ücretli çalışanlar örgütlenmesinde  mimarlar, haklarını ve işkolu örgütlenmesini tartıştı.
 
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, şubenin 60. kuruluş yılı nedeniyle "60. yıl tartışmaları" başlattı. Bu kapsamda, özel sektörde ücretli çalışan mimarların örgütlenmesini tartışmaya açıldı.
 
Ücretli çalışan mimarların haklarının ve örgütlenme potansiyellerinin üretim süreci içerisindeki rolünün tartışıldığı panele, Prof. Dr. Aziz Konukman, Avukat Dr. Murat Özveri, Mimar Çetin Ünalın ve Mimar Baran Ekinci katıldı.
 
Etkinliğin moderatörlüğünü Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan yaptı. Candan, özel sektörde ücretli çalışan mimarların çalışma koşulları ve örgütlenmesine yönelik alanda yaşanan sıkıntının altını çizerek, sigortasız çalıştırmaktan düşük ücretle çalıştırmaya, ücretlerin ödenmemesinden fazla çalışma ile sosyal yaşantılarının kalmadığına kadar bir dizi sorunlarının olduğunu, hem ofis ziyaretlerinde, hem şube tarafından yapılan anket çalışmasında, hem de hukuk bürosuna yapılan başvurularda gördüklerini belirtti. 
 
İŞÇİ MİMARLAR 
 
Panelin ilk konuşmacısı Murat Özveri, özel sektörde ücretli çalışan mimarların işçi-işveren ilişkisini ve işçinin iş edimi yükümlülüklerini anlattı. Özveri, “Ücretli olarak bir işverene bağlı çalıştığı andan itibaren herkes işçidir. Mimar eğitimli işgücünden dolayı kendisini işçi gibi konumlandıramıyor, eğitimliliği ben buna ağırlaştırılmış edim yükümlülüğü getirilmesi olarak yorumluyorum. Statüyle işçi olup olmamak karıştırılıyor, mimar da ücretli çalışıyorsa işçidir. İşçi diyorki 45 saatin üstü fazla çalışmadır, fazlasını alırım. Mimar ise işi bitirinceye kadar çalışıyor, üstelik bu ağırlaştırılmış edim yükümlülüğü nedeniyle fazla mesai ücreti de almıyor. İşveren öyle bir işyeri aidiyetiyle karşısına çıkıyor ki, bu ağırlaştırılmış edim yükümlülüğü ağırlaştırılmış sömürü oluyor” dedi. 
 
Özveri, ücretli çalışan mimarların örgütlenme süreçlerine de değinerek, “Örgütlenmeler işkolu düzeyinde ise toplu sözleşme hakkı da iş kolu düzeyinde olmalıdır. Dünya üzerinde böyledir. Bizde ise işkolu düzeyindeki örgütlenme, işyeri düzeyinde toplu sözleşme yapılabiliyor. İşkolu sendikacılığı üzerinden sistem işçinin denetimini sağlıyor” ifadelerini kullandı.
 
“SİPARİŞE DAYALI ÜRETİM VE TÜKETİM MODELİ VAR"
 
Prof. Dr. Aziz Konukman ise şunları söyledi: “Burjuva hukuk sistemi bile mimara müelliflik hakkı vermiş. Fiziksel ve zihinsel katkı varsa zaten emekçisiniz. Şu tür analizler de var; beyaz yakalı ama yaratıcılığı olan beyaz yakalı diyenler var. Tam anlamıyla yaratıcılığının olması mümkün değil, fonksiyonel olarak bir görev verilmiş, onu yapmak zorunda. Postfordist sermaye birikim modeli denilen modelle siparişe dayalı üretim ve tüketim modeline geçtiğinizde bir üretimin şu bölümünü İsviçreye verelim dedikleri süreçte iki emekçi ortaya çıkar. Birinde dizayn yapan, birinde onun uygulamasında çalışan mimarlar çıkar. Her işçi için belli bir asgari ücret var, TMMOB mimar ve mühendislerde asgari ücret tarifi için bir adım ileri atıyor normalde asgari ücret aynı olmalı. İki tarafa da kaçabilen bir sınıf karakteri var. Vahşi kapitalizm ardından modern kapitalizmin yeni örüntüleri ile örülen modeller geçerli günümüzde. Yeni iş güvenliği kanunu ile  bütün yük neredeyse çalışana yükleniyor. İş kazası ve benzeri gibi konularda tüm sorumluluğun çalışan mimar mühendise yüklendiği bir model.”
 
"İNTERNETTE İŞ ARAMA SİTELERİ MODERN AMELE PAZARI"
 
Baran Ekinci ise çalışan mimar olarak meslekte karşılaştığı sıkıntıları anlattı. Ekinci, “Eskinin amele pazarlarının yerini, internet sitelerindeki iş arama siteleri aldı. İnanılmaz bir kamu tercihi var çevremde de. Özel sektöre gelince bu kez ikiye ayrılıyor; şantiye mi, büro mu? Şantiyede mimardan beklenti, işçiyi zamanında çalıştıracaksın, koordine edeceksin, bu nedenle şantiyede çalışan meslektaşlarım kendisini işçi görmüyor. Altında imzası olduğu sürecin sorumluluğunun farkında değil, genelde yeni mezunlar tercih ediliyor şantiyede. Sonra bir dava süreci önüne konulduğunda anlıyor sorumluluğunu. Ne kadar iyiyim bu işte gibi bir meslek şovenliği ile birlikte bir psikoloji de oluştu. Böyle bir kesim oluştu ne kadar iyiyim diyen. Bir tasarım ve piyasa. Oysa konut stoğumuzun yüzde 90’nının birbirine benzer olduğu da çok aşikar. Mimarlar Odası öncülüğünde ve içinde örgütlenmeye ihtiyacımız var” dedi.
 
Örgütlenme tartışmalarının TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin 60. yılı olan 2016 yılı boyunca devam edeceğinin altını çizildi. 
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram