Firma Adı | : | Türkiye Nükleer Tıp Derneği |
Adres | : | Cinnah Caddesi Pilot Sokak No:10/12 06690 Çankaya / ANKARA |
Şehir / İlçe | : | Ankara / Çankaya |
Telefon | : | (0312) 441-0045 |
Faks | : | (0312) 441-1297 |
Web Site | : | tsnm.org |
: | dernekmerkezi@tsnm.org | |
İşletme Türü | : | Kollektif Şirketler |
Çalışan Sayısı | : | 11 - 50 Kişi |
Firma Hakkında
Nükleer Tıp, Türkiye´de ilk kez 1950´lerin başında İstanbul´da Prof. Dr. Suphi Artunkal´ın kişisel çabaları çerçevesinde gündeme gelmiştir. 1953 yılında Dr. Artunkal ve arkadaşları, Haseki Tedavi Kliniğinde kurdukları Radyoizotop Labaratuvarında hipertiroidi tedavisinde radyoaktif iyot (I-131) kullanmışlardır. Ülkemizde radyoizotopların tıp alanında kullanımının ilk uygulaması olan bu radyonüklid tedaviden alınan olumlu sonuç, Türkiye´de nükleer tıbbın kurulması ve gelişmesinde bir dönüm noktası olmuştur. Takip eden yıllarda Ankara ve İstanbul´da nükleer tıp alanındaki uygulamaların yaygınlaşmasına ve kurumsallaşmasına zemin hazırlayan gelişmeler olmuştur. 1961 yılında Çekmece Nükleer Eğitim ve Araştırma Merkezinin açılması ile ülkemizde radyoizotop üretimine başlanmış ve Türkiye günümüzde de Nükleer Tıp´da yaygın olarak kullanılan teknesyum izotopunu Avrupa´da ilk kez kullanan ülkeler arasında yer almıştır. 1962 yılında Prof. Dr. Fevzi Renda ve meslektaşları tarafından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı´nın (IAEA) katkılarıyla Ankara Üniversitesi kampüsü içinde kurulan Radyobiyoloji Enstitüsü de nükleer tıbbın gelişiminde önemli rol oynamıştır. IAEA´nın desteği ile kuyu-tipi sayaçlar, çift problu eksternal sayım ünitesi, ve doğrusal tarayıcıları içeren ekipmanlar ile donatılan bu enstitü ABD ve Avrupa´dan gerçekleştirilen bilimsel ziyaretler yoluylaTürkiye´de Nükleer Tıp eğitiminde önemli bir rol oynamıştır. Radyoiyod uptake, tiroit sintigrafisi, Rose-Bengal I-131 ve koloidal Au-198 ile yapılan karaciğer sintigrafisi, I-131 IHSA ile beyin perfüzyon sintigrafisi çalışmaları ve Hg-203 Klormerodrin ile yapılan böbrek sintigrafileri, bu enstitüde uygulanan ilk nükleer tıp tanı yöntemleridir. 1965 yılında, daha sonra kurulacak olan Nükleer Tıp Enstitüsü´nün temelini oluşturan İstanbul Üniversitesi Radyoizotop Laboratuarı´na ilk rektilineer tarama cihazı alınmıştır. 1962 yılında wet-lab yöntemleri ve sintigrafiler; 1965 yılında color-dot tarama, dinamik çalışmalar (kan akışı ? renogram) ve 1967 yılında analog sintilasyon kamerası ve dinamik sintigrafik çalışmalar başlamıştır.
|