ISO BELGELENDİRME
Sektörler
Karbon Ayak İzi Hesalama
İso Belgelendirme
Taksim Danışmanlık Hizmetleri
Güncel Fuarlar
Önceki Sonraki
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
WorldFood Türkiye’nin En Büyük Gıda Fuarı
9-12 Eylül 2021
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
Provimes Web ve Mobil Kurulum ve Kullanım Eğitimimize Davetlisiniz.
03 Haziran, Perşembe Saat: 10
Kurumsal Akademiler Konferansı
Kurumsal Akademiler Konferansı
24 Haziran 2021 | 14:00 - 16:4
Doğaya Saygı Sertifikası
Tonya Belediyesi
Firma Adı : Tonya Belediyesi
Yetkili : Osman BESEL
Şehir / İlçe : Trabzon / Tonya
Telefon : (0462) 881-3010
Faks : (0462) 881-3036
Web Site : tonya.bel.tr
E-Mail : bilgi@tonya.bel.tr
Firma Hakkında
İlçede ilk yerleşimin başaması ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Konu île dolaylı bağlantısı bulunan yazılı kaynaklar. Doğu Karadeniz Bölgesi´nde, Orta Asya´dan göç eden Türk boylarının yerleştiğini belirtiyorlar. Daha sonra bu bölgenin, değişik uygarlıkların etkisi altında kaldığı yine bu tür kaynakların incelenmesinden anlaşılmaktadır. Sait Paşa, "Miratül?İbar" adlı yapıtında Trabzon ve dolayına sekizinci yüzyılda Yunanlıların göç ettiklerini yazar. Tonya´da ilk yerleşimin onuncu yüzyıl ya da daha Önceden başladığı söylenebilirse de bununla ilgili kesin bir kanıt ortaya konulamamaktadır. Ancak, gerek Yunanlıların Trabzon ve dolayında yerleşmeleri, gerekse Orta?Asya´dan gelen Türk boylarının yöreyi yurt edinmeleri oldukça eskiye dayanır. Haçka (Düzköy) Medresesi Müderrislerinden merhum Lermioğlu Hüseyin Efendi´nin özel notları arasında, el yazması bir kitaptan aldığını belirttiği şöyle bir bölüm yer almaktadır : "Vaktaki Romalılar, dest-ı taarruz ve tecavüzlerim Trabzon ve havalisinde temdit edip bu havaliyi nüfuzlarına alarak Din-i ıseviyeti neşr-i tamime bağladılar. Trabzon dahilindeki dağlık bulunan Tonya ve civarında bu tarihlerden mukaddem gelip tavattun etmiş olan Türkmen kabileleri arasına sokulan Rum papazlarının telkinatı fasideleri ile hem din-i kadimlerim ve hem de kendi lisanlarını gitgide terk ederek Rum lisanında konuşmağa bağladılar. Bunlar bir ara dava-i istiklale kıyam etmişlerse de Trabzon Rum tekfurlarının idaresinde muhtar kalabilmişlerdir." şevket şakir, Trabzon Tarihi adlı kitabında Of ilçesi ile ilgili bilgi verirken Tonya´dan da söz ederek şöyle demektedir :"Türk dili, Fatih´in gelişinden sonra burada taammüm etmi? değildir. Türkçe, burada yaşayan halkın çoğunluğunun ana dili idi. Yalnız kilise dili, Türkçe ile karışık Rumca idi. Doğu Roma İmparatorluğunun tesirinden beri Hıristiyanlığın ruhani merkezi haline gelmiş olan bilfarz Vakfıkebir´in Tonya bucağının Kumyatak dolayındaki birkaç köy halkı ile Of ilçesinin halkı, yakın maziye kadar öztürkçe ile Rumca?nın karışımından doğan bir Rumca ile konuşurlardı.Bunlar da bilindiği gibi Orta?Asya´dan Milattan Önce gelmiş ve buraya yerleşmiş olan Türklerdi.Bu durumda Tonya ve dolayında ilk yerleşenlerin Türk boyları olduğu ortaya çıkmaktadır. Roma ve Bizans egemenlişinin yöreyi de etkisi altına alabilmesi için bağlatılan çalışmalar, büyük ölçüde başarıya ulaşmıştır. Trabzon´dan gelen bazıRum misyonerler, hem Hıristiyan dininin yayılması hem de Rumca?nın öğretilmesi için çalışmalarda bulunmuşlardır. Bu misyonerler, önce Ağırköy (Büyükmahalle)´de yerleşmiş, daha sonra Kumyatak semtine kadar uzanmışlardır. Adından da anlaşılacağı gibi "Kumyatak" Türkçe bir addır. Çamlık deresinin vadisinde bulunan kumların yatak gibi düzgün ve temiz oluşu nedeniyle bu ad verilmiştir. Ruhani Önderlerin ardından gelen diğer Rumlar da yörede yerleşince, yerli halkla daha kolay kaynaŞabilmiŞ ve kültürlerini yayabilmiŞlerdir. Bu kültürün etkisi ile Tonya dolayIndaki "Istron, İspendamoto, Savalas, Rağı, Ağreliyaz, Asanara, Aspuryanli, Livalobo..." gibi birçok semt adları şimdi bile Rumca olarak söylenmektedir.Roma ve Bizans´ın etkisi Pontus Rum imparatorluğu döneminde de devam etmiştir. Yaklaşık beşyüz yıl kadar devam eden Rum egemenliği döneminden kalma tarihsel bir kalıntı yoktur. Yüzyıllarca Roma kültürünün egemenliği altında kalan yörede,toprak altından çıkarılan eserlerin çoğunun o döneme ait olduğu kanısı yaygındır. Bu tür eski bir esere rastlandığında, halk buna "C e n e v i z d e n kalma" diyerek eskiliğim vurgulamaktadır.26 Ekim 1461 tarihinde Trabzon´un Fatih Sultan Mehmet tarafından alınması île Rum egemenliğine son verilmiştir. Trabzon´un fethinden sonra, Tonya´da yaşayan Rumlar ilk günlerde Türk egemenliğim kabul etmediler. Osmanlı kuvvetleri de Tonya bölgesinde bir baskı uygulamadılar. Bir köy niteliğindeki Tonya, sonradan kendiliğinden Türk egemenliğin"! kabul etmiştir.Trabzon ve dolayında Türk egemenliğinin kurulması ile çeşitli Türk boyları göç ederek buraları yurt edinmeye başladılar Zaten Anadolu´da, Anadolu Selçuklu Devletinin parlak dönemleri sırasında, Trabzon çevresine Oğuz boylarının bir kolu olan Çepniler yerleşmişti. Çepniler, Oğuz boyuna bağlı Üçok kolunun Sungurlu aşiretindendir.Osmanlı Türk döneminde bağlayan bu yerleşim, ikinci yerleşim olarak anılabilir. Bu dönemde Tonya´ya yerleşenler, güney yönden gelerek önce Fol ve Balahor yörelerin) kendilerine yurt tutmuşsa da buralara kışın fazla kar yağması nedeniyle kuzeye doğru ilerlemişlerdir. Torul, Gümüşhane ve Bayburt´tan gelen bu kişiler, Tonya´da Hıristiyan Rum kültürü ile yaşayan yerli halkla kaynaşmış, onlar m kültürlerim ve inanışlarım etkileyerek değişmelerim sağlamışlardır."1869 Trabzon Vilayet Salnamesi" nde Trabzon merkez sancağında erkek nüfusun etnik ve dinsel dağılımı gösterilirken, 5.858 erkek .nüfusu Tonya´da, 3978 kişinin Müslüman olduğu belirtilmektedir.Tonya´ya ilk yerleşen ailelerden biri Hacısalihoğulları?dır. ilk ataları Tonya´nın Ağır-köyünde yerleşen Hacı Salih Ağadır.Mahmut Goloğlu, "Trabzon Tarihi-Fetihten Kurtuluşa Kadar" adlı kitabında Trabzon aşalarım anlatırken Tonya?lı Ali Ağa´dan söz etmektedir. Ali Ağa, Hacısalihoğulları ailesinin atası olan Hacı Salih Ağa´nın torunlarındandır. Hacı Salih´in oğlu Mustafa,torunu Abdurrahman ve onun oğlu da Hasan Ağa´dır. Hasan Ağa´nın üç oğlunun biri olan Mustafa Ağa´nın oğlu yoktur. Diğer oğullarından Mehmet Ağa´nın tek oğlu Küçük Ali Ağa´dır. Ömer Ağa´nın ise Genç Osman, Tufan, Pir Ali ve Büyük Ali adında dört oğlu olmuştur. Tonya´da derebeylik yapan Ali Ağa, 1776 da Ağıırköy´de doğan Ömer Ağa´nın oğlu Ali Ağa´dır. Ali Ağa, yaşadığı dönemde adım duyuran bir kişidir. Adı, Ahmet Rasim´in yazdığı Osmanlı Tarihinde (sayfa 1690) asi olarak geçmektedir.Ancak, Muzaffer Lermioğlu tarafından yazılan Akçaabat Tarihi´nde, bu görüşün kesin olamayacağı belirtilerek dönemin yönetimindeki zayıflığın doğurduğu sorunlar olarak ele alınmaktadır.Ondokuzuncu yüzyıl başlarında Trabzon ağa ve derebeylerinin tutumu hükümeti uğraştıracak bir önem kazanmış ve bölgenin asayişi bozulmuştu. Yöre ağalarının güvenliği bozan hareketlerim bastırmak için Trabzon valiliğine verilen Hazinedar zade Süleyman Paşa, Canik´teki yardımcısı Çeçen zade Hasan Ağa´yı baş kaldıran Trabzon ağalarının üzerine gönderdi. Çeçen zade Hasan Ağa, Trabzon´a gelir gelmez Hacısalihoğlu Ali Ağa üzerine kuvvet göndermişse de Ali Ağa Of´a kaçtı. Sıranın kendilerine geldiğini anlayan ağalar doğrudan Süleyman Paşaya başvurarak gereken vergi ve salmaları ödeyeceklerim, emrinde bulunmaya hazır olduklarını belirterek başlılıklarını bildirirler. Birkaç yıl uyum içinde geçtikten sonra, Rize Ayanı Tuzcuoğlu Memiş Ağa ile Vali Süleyman Paşa´nın aralarının açılması üzerine huzur yeniden bozuldu. 1816 yıl?nda Trabzon üzerine yürü*yen Tuzcuoğlu Memiş ağa, Trabzon çevresi ağaları ile birleşti. 18.8.1816´da Trabzon´u kalesi ayaklanan ağaların eline geçti. Memiş Ağa bir türDevlet Başkanı oldu. Trabzon kalesi muhafızlığı görevini de Hacısalihoğlu Ali Ağa´ya verdi.Yeniden toparlanan hükümet kuvvetleri, Trabzon kalesini geri aldıktan sonra Ali Ağa, Süleyman Paşa´ya mektup yazarak bağışlanmasını istedi, iki yıl sonra 1817 de yenidenayaklanan Ali Ağa ve arkadaşları başarılı olamadılar. 1825 de Trabzon Valiliğine getirilen Çeçen zade Hasan Paşa´nın sert huyunu bilen Trabzon ağaları, boyun eğmekten başka çare bulamadılar. Hacısalihoğlu Ali Ağa, gelip Vali Paşa´ya sışındı. Durum İstanbul´a bildirildi. Bir daha zorbalığa kalkarsa idam edilmek üzere bağışlandı. 1827 yılında da Tonya´dan Akçaabat´a göç etmeğe zorunlu tutuldu.Büyük Ali Ağa ile Genç Osman Ağa Kalanima´da,Küçük Ali Ağa, Sera deresinde, Mehmet Ağa Kaleğra´da, Tufan Ağa Mula ve Sidiksa´da, Pir Ali Ağa Mucura ve Maçka´da yerleştiler. Buraların yetkili "o n b a ş ı"ları oldular.Ali Ağa, derebeyi olarak asker besler, çevrenin güvenliğini sağlardı. Halkın devlete ödeyeceği vergiyi toptan öder, ürün zamanı borçlulardan kendi adına vergi toplardı. Derebeyin askerleri olan "K ı r s e r d a r l a r ı" çevrede güvenliği sağladkları gibi,hü*kümet istediği zamanlarda ordu ile birlikte sefere çıkarlardı. Kırserdarları Vamenli (Kaleönü) mahallesinin güneyindeki"Kale Taşı´nı bir barınak olarak kullanmışlardır. Kale taşındaki çeşitli mevziler ve su sarnıçları doğal etkiler sonucu bozulmuşsa da kimi özelliklerini korumaktadır. 1856 yılma kadar köy olan Tonya, bu tarihte bucak merkezi olarak teşkilatlandı. önce Trabzon merkeze bağlı bir bucak iken daha sonra Vakfıkebir´in bucağı haline geldi. 455 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Tonya, 16 Temmuz 1916 tarihinde Rus işgali ile karşılaşır.Birinci Dünya Savaşı´ndan sonra Osmanlı Devletinin toprakları, çeşitli devletler tarafından işgal edilmeye başlanınca Trabzon ve yöresi Ruslar tarafından işgal edilir. Deniz*den ve karadan bağlayan saldırıya karşı, yöre halkı silahlanarak karşı koyar. Akçaabat sahillerine çıkartma yapmaya çalışan Rus kuvvetlerine, Akçaabatlıların karşılık vermesi üzerine çevre ilçelerden olduğu gibi Tonya?lılarda birlik yaparak yardıma koşarlar. Ancak, çıkartmanın başarısşzlıkla sonuçlandığım öğrenince Visera (Işıklar) dan geriye dönerler. Birkaç ay sonra karadan yoğunlaşan düşman saldırısına karşı, Tonya köylerinden toplanan milisler, cephe oluşturmak için harekete geçerler. Tonya?lı milislerin bu mücadelesi, milislerden Kadioğlu Muhammet Hafızın daha sonra işgal sırasında öldürülmesi üzerine yazılan destanda şiirsel bir dille anlatılmaktadır. Tonya?lı dedik edelim şirket Gidelim harbe yerelim kuvvet Umulur Halik eyleye nusret Kavalım Rus´u gitsin geriye... Üçüncü Orduya bağlı 37. Tümeni yönettiği için "Paşa" olarak anılan Trabzonlu Albay Hacı Hamdi Bey komutasındaki askeri birliklerle birleşen Tonya?lı milisler Karadağ, Risafa ve Beypınarı yaylalarında, keşif saldırılan yapan Rus kuvvetlerine karşı yiğitçe direnirler. Akçaabat ilçesi sınırları içinde bulunan "Eğek meydanı"nda şiddetli çarpışmalar olur. Öldürülen düşman askerlerinden alınan silahlar Tonya´ya baılı Karasu köyünde kimi değişiklikler yapılarak dolma mermilerle kullanılır. Bu direnişe katılan milis kuvvetlerinin basında çarpışan Bozahmetoğlu Mustafa Çavuş, Kalyoncuoğlu Kerim Çavuş, Mollabektaşoğlu Porosot Mehmet Çavuş, Latifoğlu Ali Hafız, Hacısalihoğlu Piraşa, Kadioğlu Muhammet Hafız, Mollaoğlu Sefer Çavuş, Karbetoğlu Ahmet Çavuş ve Katipoşlu Mehmet Onbaşı önemli başarılar elde ederler.
Yasal Uyarı
İsfirmarehberi.com´da yer alan kullanıcıların oluşturduğu tüm içerik, görüş ve bilgilerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcıya aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından İsfirmarehberi.com hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Bizi Takip Edin !
Facebook Twitter Google Plus Linkedin Youtube Instagram