Firma Adı | : | Çemişgezek Belediyesi |
Yetkili | : | Ahmet Şadan ERSOY |
Adres | : | Çemişgezek / TUNCELİ |
Şehir / İlçe | : | Tunceli / Çemişgezek |
Telefon | : | (0428) 611-2132 |
Faks | : | (0428) 611-2008 |
Web Site | : | cemisgezek.bel.tr |
: | cemisgezekbel@gmail.com | |
Firma Hakkında
Çemişgezek, yöre içerisinde bulunan diğer iskan yerlerinin en eskilerinden biridir. Tağar vadisinin çöküntülerle genişleyen bir yerinde kayalık arazide kurulan kasaba, bugünkü düşünüşle iyi bir yerde olmamakla beraber sularının bolluğu ve yakın çevresi ile göz önünde bulundurulduğunda sahip olduğu verimli toprakları ve bilhassa müdafaaya elverişli durumu ile eski insanlar için en uygun yerleşme yerlerinden biri olara göze çarpmaktadır.
Çemişgezek çevresinde yerleşim tarihi kimi kaynaklara göre M.Ö. 6000´lere dayanmaktadır. Koşay tarafından 1968-1970 yılları arasında yapılan Pulur kazıları sonucunda; Çemişgezek ve çevresindeki yerleşimin bu kadar eskiye dayandığı ortaya konulmuştur. Çmişgezek çevresinde pek çok kavimin yaşadığını ve bu kavimlerle yakın kavimlerle zaman zaman savaştıkları ve Çemişgezek´in sürekli olarak farklı kavimlere ev sahipliği yaptığı tarihi kaynaklarca ortaya konulmuştur. Subarlar, Hititler, Urartular, Medler, Romalılar, Kapadokya Krallığı, Partlar ve Mekedonya Krallığı dönem dönem yöreyi ellerinde tutmuşlardır.
Çubuk bey döneminde Çemişgezek Kalesi ve Hanzit denilen Harput, Palu ve Genç Kaleleri, Philarestos´un elinden alınarak Şimşat´ın da bulunduğu yöre Türk iskanına açılmıştır. İnbi Bibi Çemişgezek Kalesi´nin Anadolu Selçuklular tarafından 1226 yılında fethedilmesini naklederken "metin bir kale içinde bir şehir"den söz etmektedir. Çaldıran zaferi (1526) sonrası ilçe nihayet Osmanlı hakimiyetini tanımıştır.
Cumhuriyet öncesinde Çemişgezek ile ilgili tahrir defterleri incelendiğinde, Çemişgezek çevresindeki yerleşimlerden çok nüfus barındırması, cami-i kebir, medrese, kasaphane, meyhane, boyahane gibi "sınai, ticari ve sosyal" tesislerin bulunması itibariyle XVI. yy. ölçüleriyle şehir özelliği taşımaktadır. Ancak, arazi özelliklerinin ekonomik faaliyetleri sınırlandırması nedeniyle nüfus belirli bir büyüklükte sınırlı kalmıştır.
|